Korsan Kitapla Mücadele 1 Gerçekleştirildi

Korsan Kitapla Mücadele 1 Gerçekleştirildi

Korsan Kitapla Mücadele 1 Gerçekleştirildi | Haberler & Duyurular | DEKMEB

Türkiye Yazarlar Birliği ile DEKMEB’in müştereken düzenlediği Korsan Kitapla Mücadele Çalıştayı yöneticiler, yayıncılar, yazarlar ve hukukçuların katılımı ile yapıldı.

Toplantıda korsan kitap yayınının günümüzde en önemli telif sorunu olduğuna dikkat çekildi. Zihin emeğinin hiçe sayılması yanında, kitabı mamul hale getiren yayıncıların eseri çalınmakta ve ekseriya kitabevleri devre dışı bırakılarak bütün sektör zarara uğratılmaktadır.

Korsan kitap meselesinin hukuki yönü ile ilgili düzenlemeler yanında konuyu kamuoyuna mal etmenin önemi katılımcıların ittifak ettikleri bir husus oldu.

Mevzuatın değişen şartlara göre yeniden ele alınmasının önemine vurgu yapıldı.

Konuyla ilgili bütüncül bir siyaset geliştirilmesi üzerinde duruldu. Okuyucu, kitabevi, kütüphane, yayıncı ve dağıtım meselelerinin müştereken ele alınması, kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesinden başlayarak ülkemizde sayıları giderek azalan kitabevlerinin desteklenmesi, yerleşme merkezlerinde merkezi idare ve belediyelerin işbirliği ile semt kütüphaneleri oluşturulması, yayıncıların hak zayiini önleyecek çalışmalar yapılması ve nihayet ülke çapında kitap dağıtımının sağlanması için tedbirler alınmasına kadar bütün süreçleri dikkate alan bir siyasetin sonuç alıcı olabileceği kabul gördü.

Kitap fikrinin sahibi olan müelliflere, kitabı mamul hale getiren yayıncılara, aynı zamanda bir kültür muhiti oluşturan kitapçılara Kültür Bakanlığı’nın desteklerin artırılması gerektiğine dikkat çekildi.

Belediye yönetimlerinin hem kitabevlerini desteklemek yönünde çalışmalar içinde olmaları gerektiği, hem de semt kütüphaneleri kurarak alanın sağlıklılaştırılmasına katkıda bulunabilecekleri üzerinde duruldu.

Tüm kütüphanelerde kullanım için adil bedel ödenmesi ve lisanslamanın sağlanması gerektiği belirtildi.

Devlet tarafından kesilen ve dağıtılmayan kopyalama harçlarının eser ve hak sahiplerine bir an evvel dağıtılması gerektiği söylendi.

İl denetim komisyonlarının eğitimi ve özellikle denetimlerde Maliye Bakanlıklarının etkin hale getirilmesi üzerinde duruldu.

Teknolojinin gelişmesi ile fotokopi yoluyla kitap çoğaltmanın yaygınlaşması, kitabevlerinin yerini kopyalama merkezlerinin alması olumsuz gelişmeler olarak değerlendirildi.

Kaçak olarak yurda sokulan ve kullanılan fotokopi ve çoğaltma cihazlarının denetlenmesi gerektiği belirtildi.

Fikri ve Sanat Eserleri kanununda değişiklik yapılarak, Kopyalama merkezlerinde çoğaltılan kitaplardan alınacak lisanslama bedelleri ile yazarların ve yayıncıların desteklenebileceği belirtildi.

Resmi kurumlarda kopyalama merkezlerini aratmayacak bir fotokopi ile çoğaltma furyasının alıp yürüdüğü, böylece özellikle Milli Eğitime Bağlı okullardaki fotokopi kullanımının telif hakları konusunda kötü örnek oluşturduğu kayda geçirildi.

Korsan yayınla mücadelenin değişen şartlarda elektronik ortamda da kararlılıkla sürdürülmesinin şart olduğu belirtildi.

Ülkenin kitap dağıtım sisteminin düzenlenmesi ve geliştirilmesinin korsan kitabın piyasasını düşüreceğine dikkat çekildi.

Hem öğretim sistemi içinde hem de iletişim araçları ile korsan kitapla mücadele bilinci oluşturmak için gereken tedbirlerin alınması ve yasal ve idari düzenlemelerin yapılması konusunda fikir birliğine varıldı.

Çalıştay sonucunda ortaya çıkan fikirlerin ilgili kurumları iletilmesi hususu dile getirildi. 

Korsan Kitap, Fikir ve Emek Hırsızlığıdır
DEKMEB Başkanı Murat Köse'nin yaptığı açılış konuşmasında, DEKMEB olarak yaptıkları çalışmalardan bahsederek, bundan altı ay önce bu konu ile ilgili İstanbul’da bir çalıştay yaptıklarını, Türkiye’nin her yerinden yaklaşık yetmiş civarında Hakim ve Savcının bu çalıştaya katıldığını ve konunun uzmanlarıyla değerlendirmeler yapıldığını söyledi. Murat Köse, "Korsan Kitap, Fikir ve Emek Hırsızlığıdır" dedi ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun tartışıldığı bu günlerde bu çalıştaydan çıkan sonuçların ufuk açıcı bir işlev göreceğine inandığını söyleyerek katılımcılara katılımlarından dolayı teşekkür etti.  
Oturumu yöneten TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan yaptığı konuşmada "bu konu hakkında duyarlılık oluşturamadık, kültür oluşturamadık. Biz DEKMEB başkanını tebrik ediyor ve bu çalıştayda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Hukukçu, yayıncı, kamudan ilgili bakanlıklardan katılımcılarız. İlk oturumda sorunların ne olduğunu tartışalım istiyoruz. İkinci oturum çözüm önerileri hakkında olacak. Niyet hayır akıbet de hayır olur inşallah" dedi ve ilk sözü Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Ali Atlıhan'a bıraktı.
 "Ben bu toplantıyı değerli buluyorum. Biz bu işi önemsediğimiz için buradayız" şeklindeki cümlelerle konuşmasına başlayan Ali Atlıhan, korsan kelimesinin karşılığından yola çıkarak başka kelimelerin bu kavramın karşılığı olup olamama ihtimalini tartıştı. Yurtdışı kütüphanelerinde çocuklardan itibaren bilinçlendirmeye verilen önemi gördüğünü ve bunun çok önemli olduğunu aktardı. Cezai yaptırımlarla bu işle mücadelenin pek de mümkün olmadığını söyleyen Atlıhan, kamu spotu olarak hazırladıkları emeğe-korsana dikkat çeken videoyu izletti ve bilinçlendirme için neler yapılabileceğini söyledi. 
TYB Vakfı Başkanı Mehmet Doğan, "korsan kitap meseleleri bana göre teknoloji geliştirdikçe kolaylaşan bir durum oldu. Kitap basma, çoğaltma kolaylaştı." diyerek konuşmasına başladı. Zihin emeği konusunda bir kültürümüzün olmadığını söyleyen Doğan, fikir hırsızlığının da çok önemli olduğunu aktardı. "Bugün elektronik alanda tarifi mümkün olmayan çok çeşitli yöntemlerle korsanlık yapılabiliyor." diyen Doğan, bunun müzik piyasasındaki yansımalarına da dikkat çekti. Doğan ayrıca "Korsana başvurma sebeplerinden en önemlilerinden biri olarak Türkiye'de dağıtımın zayıflığını görüyorum" dedi. 
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden Cevat Özyurt,  halk kütüphanelerinin zayıflığını, yerel yönetimlerin kütüphanecilik konusunda atılımcı olmamasını, bu nedenle de kitap ulaşılamayan yerlerde korsan kitaba ulaşmak isteği doğduğunu aktardı. Korsanı önleyecek hizmetler yapılamadığını söyledi. 

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden Hüseyin Tutar, "Yurtdışında gördüğüm bazı hususları aktarmaktan onur duyarım" dedi ve bu meselenin her toplumun kültürel kodlarında var olduğunu ifade eden Tutar yurtdışında korsan kitap sorunu ile hiç karşılaşmadığını ve buna sebep olarakta kütüphanelerin yaygın olmasını gösterdi.
Hüseyin Tutar konuşmasının devamında şunları söyledi: "Aldığınız kitabı başka kütüphaneden teslim etme olanağı sunan kütüphaneler arası geçiş sistemi dahi var. Beş on dakika mesafede küçük çapta ve büyük çapta kütüphaneler var.  Ağustos ve Eylül ayında yıpranmış kitapların satışa sunulduğunu da gördüm. Ayrıca oralarda gönüllü olarak çalışan emekli öğretmeler da vardı. Hasılı, insanların korsana tevessülü olmuyor. ABD’de en büyük korsanlık tartışmaları bilimsel makalelerle ilgilidir zaten. Bir grup bu kişin emeği derken, bir grup da bunu üretenler telif hakkına sahip değil, zira bilgi evrenseldir, herkesin ulaşma hakkı vardır diyor. Bu ülkelerin yayınladıkları makalelere ulaşmak ise Türkiye ya da Hindistan için pahalı bir araç oluyor. Ve bu gibi durumlarda gruplaşmalar meydana getirip makale paylaşımları yapılabiliyor, bu da bir çeşit korsan olarak söz konusudur.”

Eski Yeni Yayınları'ndan Hüseyin Nazlıaydın, kitap basımı, telif, tercüme gibi fiyat meselelerini çok öneli olduğunu düşündüğünü söyledi. 
Şule Yayınları'ndan Çetin Öğüt, bu konuda öğretmenlere ve akademisyenelere büyük roller düştüğünü anlattı. 
Telif Hakları Bilirkişisi Fatih Gökdağ, "bazı yayınevlerinin el altından bastıkları kitapların korsanlarını bastıkları da bir gerçek. Ayrıca benim iki ders kitabım korsan basıldığında takip başlattığımızda tehdit edilmiştik. Militanlar bu işi yürütüyorlardı çünkü" dedi. 
Roman Yazarı Beyazıt Akman, eser yayıncı ilişkisinden bahsederken "ABD'de ajansız yayınevine gidilmiyor, biz direk yayınevine gidiyoruz ki bu yabancı ülkelerde ciddi risktir. Her iki kurumun da haklarını korumak için ajanslar aracılığı işle çalışmak gerekmektedir. " dedi. Bizdeki gibi kaba korsan sisteminin gelişmiş ülkelerde olmadığını aktaran Akman, o ülkelerde artık ciddi çalışmaların dijital korsanlık için yapılmakta olduğunu söyledi. 

Telif Hakları Uzmanı Abdullah Eğeli, okullar, üniversiteler ve korsan kitapların toplandıktan sonra imha edilmeyip satışa sunulması meselelerinin önemli olduğunu söyledi. Okullar ve Üniversitelerdeki fotokopi yolu ile yapılan hırsızlığın çok önemli boyutlarda olduğunu aktardı. 
MEB Daire Başkanı Mehmet Nezir Gül, ise konulmasında "MEB müfredat düzenlemesi yapıyor, biraz baktık ama bu konuya müfredatta yer verilmemiş. Bunu genel müdürlük olarak teklif edeceğiz. Sanıyorum din ve edebiyat derslerine koyabiliriz. Ayrıca dizi ve sinemada yapımcılarla işbirliği içinde olup bu konuları işlemeleri sağlanabilir." diyerek yapılması gerekenlere yönelik fikirlerini verdi. 
Hece Yayınlarından Ömer Faruk Ergezen, kendisine sıra gelinceye kadar konuşan konuşmacıların sorunların büyük kısmını dile getirdiklerini söyleyerek, basit bir yanlış bandrol yapıştırmanın abartılarak yayıncıları mahkeme kapılarına sevk ettiğinden bahsetti. Ergezen "korsan yayıncı ile ömrünü bu işlere adamış yayıncıların mevzuatta ayrılması gerekir, basit bandrol hatalarından dolayı yayıncılara eziyet edilmemesi gerekir" dedi.

Anadolu Ajansından ve Türkiye Yazarlar Birliğinin İstanbul şubesinden çalıştaya katılan Bünyamin Yılmaz,  korsan kitapla mücadele konusunun medya planlamasının yeterli olmadığını söyledi.
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, kitapevlerinin sayısının azalmasına dikkat çekti ve sayılarının artması için belediyelere ve devlete görevler düştüğünü söyledi. 
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Mustafa Orçan, "korsana tevessülün sebebi biraz da göreli yoksulluktur bizde. Ayrıca sadece İstanbul ve Ankara'da değil, özellikle doğu ve güneyde yoksul okullarda neler yapılabilir kitap dağıtımı konusunda bunları değerlendirmeliyiz" dedi. 

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Başkanı Alparslan Durmuş, yabancı ülkelerin hukuki sistemlerini anlattı. Korsanla mücadelede verilen cezaların dengesiz olabildiğine dikkat çekti. Yabancı ülke pazarlarına açılmanın da önemine değinen Durmuş, çeviri yaparak pazara girmenin daha kolay olduğunu söyledi.
 
II. Oturumda tekrar söz alan Abdullah Eğeli, "yol da alındı aslında. 2002-2004-2008 kanun değişiklikleri oldu. Yeni kanunlarla her şey düzelecek sanıyoruz. Ama olmuyor, ayrıca kanunlar zaten yeterli ve değişmesine gerek yok.  Gruplaşmaların paylaşımlarına nasıl erişilebilir, nasıl engellenebilir bu gerçekten önemli." diyerek yapılacak yeni çalışmalara değindi. Çalışmaların devam ettiği kısmi kopyalama lisansı hakkında da bilgi verdi. 

Tekrar söz alan Beyazıt Akman, "benim de naçizane fikrim dağıtım sorunu olduğu yönünde. Kitapevleri istedikleri kitabı liste başı istediğini alaşağı edebiliyor ayrıca. Devlet ağ-kitapevleri kurmalı. Yayıncılar olarak aklımızdaki bu kitapevi ağını kurabilirsiniz belki bir proje oluşturup. Bu gerçekleşirse sürüm artar, sürüm artarsa kitap fiyatları düşer. Bu konunun siyasi ve ideolojik boyutunu atlamamalıyız. " dedi ve batılıların ülkelerinde basılacak çeviri kitaplar konusundaki ideolojik yaklaşımına dikkat çekerek kendi kültürel ve dini değerlerinden ödün verenlerin o piyasada öne çıkartıldığını söyledi. 

D. Mehmet Doğan, "iş biraz da okuyucudan başlar. Okuyucuyu artıramıyoruz. Okuyucu sayımız bir tülü artmıyor. Kitapevi sayıları hızla azalıyor. Yayınevleri dağıtım problemi ile karşı karşıya. Kütüphane sayısı artmalı" dedi. 
Kapanış konulmasını yapan Musa Kazım Arıcan, yapılan konuşmalar için katılımcılara teşekkür etti ve çalıştayın önemli sorunlara değinen verimde olduğunu aktardı.